Diş Hekimi | Üsame GÜNDÜZ ×
© 2020 Diş Hekimi | Üsame GÜNDÜZ

Pedodonti

 || Konya Diş Hekimi | Üsame GÜNDÜZ

Erişkin hastalar da karşılaşılabilen tüm diş ve diş eti problemleri çocuk hastalarda da oluşmaktadır. Pedodonti, 0-14 yaş grubu çocuklarda oluşan ağız ve diş sağlığı problemlerini çözen bilim dalıdır. Her ne kadar toplumumuzda yaygın olarak süt dişleri değişecek diye önemsenmese de bu dişlerin sürekli dişlerin oluşumunu ve çocuğun fiziksel gelişimini etkilediği unutulmamalıdır.

Ağız içi muayenenin ilk aşaması gözle ve elle muayene yöntemleriyle başlar, fakat sadece bununla kısıtlı kalan bir muayene asla yeterli değildir. Bu konuda bizim en büyük yardımcımız ağız içi röntgen filmleridir. Eğer tek dişe bağlı herhangi bir problem için film alınması gerekiyorsa vakaya göre iki tip olan periapikal film olarak adlandırdığımız küçük filmler çekilir. Ağızda yaygın olan ve birden fazla film gerektirebilecek veya kemik bölgesinin görülmesi gereken durumlarda ise tüm ağız içini gösteren panoramik film çekilir.

Pedodonti Uygulamaları

  • Koruyucu uygulamalar; florür uygulaması, fissür örtücü uygulaması
  • Çocuklarda çürük tedavisi; diş dolgusu, kanal tedavisi
  • Diş travmalarının tedavisi
  • Çekilen dişlerin yerine uygulanan yer tutucu apareylerin ve çocuk protezlerinin yapımı,
  • Koopere olmayan endişeli, mental ve fiziksel engelli bireylerin sedasyon veya genel anestezi yöntemiyle diş tedavisi uygulanması.

Çocuklarda Ağız ve Diş Sağlığı

Toplumumuzda süt dişi çürükleri yeteri kadar önemsenmemektedir. Oysa oluşacak daimi dişlerin sağlığı, süt dişlerinin sağlıklı olmasına bağlıdır. Diş sağlığı problemlerini büyümeden önlemek daha kolay ve daha az maliyetlidir. Lütfen en yakın zamanda diş hekiminizden periyodik kontrol için kendinize ve en sevdiğiniz varlığınız çocuğunuza randevu alınız.

Genel olarak birçok diş hekiminin yaklaşımı hastaların yalnızca şikâyetlerine odaklanmak şeklindedir. Çocuk diş hekimliği açısından değerlendirilecek olursa çocuğun şikâyetleri elbette önemlidir ancak, bundan daha önemlisi çocuğun hekim, klinik ve tedavi açısından motive edilmesidir. Çünkü biliriz ki; diş hekimi korkusu olmayan bir çocuk zaten dişlerini kolaylıkla tedavi ettirecektir.

Bu sebepten; acil müdahaleler gerektiren durumların dışında ilk seans; tanışma, uyum ve motivasyon seansıdır. Çocuğunuza yapılacak tedavi ve kullanılacak aletler sevimli hale getirilerek basit bir dilde oyun havasında anlatılır. Hem çocuk hem de çocuğun anne ve babası ile iletişim kurulur; anne -baba tedavi konusunda her açıdan bilgilendirilir.

Bu bilgilerin yanı sıra anne- babalara bazı önemli hatırlatmalar yapmak istiyoruz.

  • Çocuğunuz 1 yaşına gelince mutlaka çocuk diş hekimi ile ilk tanışma ziyareti yapınız.
  • Evde çocuğunuzu diş hekimi konusunda korkutacak söylemlerden kaçınınız.
  • Çocuk diş hekiminizin tavsiyeleri doğrultusunda çocuğunuzun diyet düzenlemesini yapınız ve düzenli olarak uygulayınız.
  • Günlük diş fırçalama işlemini ailecek oyun haline getirerek uygulayınız. Unutmayınız ki; dişlerinizi muntazam fırçalamazsanız, çocuğunuza böyle bir alışkanlık kazandıramazsınız.

Çocukların ilk dişleri ne zaman çıkar?

Bebeklerin ilk dişleri ortalama altı aylık olduğunda çıkar. Ağızda ilk çıkan dişler alt çene orta süt keser dişleridir. Belirli aralıklarla diğer süt dişleri ağız içerisinde yerlerini alır, çocuğunuz ortalama 2,5 – 3 yaşında iken tüm süt dişleri sürmüş olur. Bu süreler çocuklarda yaklaşık altı aylık sapmalar gösterebilmektedir. Bazı çocuklarda dişler daha erken sürebildiği gibi bazılarında ise diş sürmesi gecikebilmektedir. Bebeğin ilk dişlerinin çıkma zamanı 10 – 12 ayı bulsa bile bu durumu normal kabul edebiliriz. Fakat bebeğiniz 15–18 aylık ise ve ağzında diş yoksa çocuk diş hekimine (pedodontist) başvurmanız gerekir.

Bebeklerin dişleri sürmeye başladığında dikkat edilmesi gerekenler;

  • Bebeğinizi emzirerek uyutmayınız.
  • Her emzirmeden sonra dişlerini ıslak temiz bir bezle (gazlı bez - tülbent) temizleyiniz.
  • Bebeğinizi biberonla kesinlikle uyutmayınız. Şekerli, ballı, pekmezli sütü biberonla vermeyiniz.
  • Bebek 1 yaşına geldiğinde, biberon vermeyiniz ve sıvı gıdaları bardakla içmeye alıştırınız.
  • Çocuğunuzun dişlerini sadece diş fırçasıyla temizleyiniz.

Süt Dişlerinin Gerekliliği

  • Süt dişleri çiğneme, sindirim ve beslenme konusunda önemli bir role sahiptir, aynı zamanda çocuğun büyüme ve gelişimine de katkı sağlamaktadır.
  • Konuşma ve fonasyonda çok büyük bir role sahiptir. Özellikle ön dişlerin eksikliğinde birçok ses tam olarak söylenememektedir.
  • Ayrıca ön dişlerin eksikliği veya çürük olması, çocuklarda ciddi bir estetik kaygıya yol açabilir, bununla birlikte birçok psikolojik probleme de neden olabilmektedir.
  • İlerde sürecek olan daimî dişlerine sürme rehberliği sağlamaktadır. Süt dişleri aynı zamanda yerlerine gelecek daimî dişler için yer koruyucu görevi görmektedir. Süt dişlerinin erken kaybı bu doğal yer tutuculuk fonksiyonunu da ortadan kaldırmaktadır.

Süt dişlerindeki çürüklerin ve erken süt dişi kayıplarının meydana getirdiği sorunlar:

  • Çiğneme zorluğu nedeniyle beslenme yetersizliği: Bu da çocuğun büyüme ve gelişim tablosunu yavaşlatmaktadır.
  • Estetik kaybı ve psikolojik problemler: çocuğun ön dişlerinin kayıplarında, çirkin görüntü ortaya çıkmasın ve onunla kimse dalga geçmesin diye, çocuk gülmeyi unutup köşeye çekilir ve içine kapanık bir ruh hali geliştirir.
  • Aşırı çürük nedeniyle kök ucunda enfeksiyon oluşması ve bu durumun çocuğun genel sağlığının bozulmasına neden olması: yüksek ateş, yüzde kızarıklık, halsizlik, bitkinlik ve iştahsızlık gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır. Çocuklarda enfeksiyon yayılma hızı yüksek olduğundan ve aynı zamanda baş boyun bölgesi damarlarla zengin bir bölge olduğundan dolayı büyük enfeksiyonlar çok tehlikelidir.
  • Ayrıca bu enfeksiyon süt dişi altında bulunan daimi dişe de zarar verebilir.
  • Erken çekilen süt dişlerinin boşluklarına doğru, komşu dişlerin hareket edip alttan sürecek olan daimi diş için optimal alan kalmaması dişlerin sürme bozukluklarına neden olmaktadır ve böylece ortodontik problemler meydana gelmektedir.
  • Konuşma ve fonasyon problemleri: özellikle ön süt dişlerinin erken kaybı bazı harflerin doğru telaffuzunu imkansız kılar.

Çocuklarda ağız ve diş bakımı

Bebeklerin ilk dişleri genelde 6 aylıkken sürer. Her öğünden sonra bebeğin dişleri temiz bir tülbent veya gazlı bez yardımıyla temizlenmeli. Bebeklerin her yeni ebeveynin bilmesi gereken özel ağız sağlığı gereksinimleri vardır. Bunlar, bebeğin biberondan dolayı diş çürümesine karşı korunması ve çocuğunuzun yeterli florür aldığından emin olmanızı içerir.

Okul öncesi çocuklarda diş fırçalama için bir teknik uygulatmak çok zordur. Bu yaşlarda önemli olan, çocuğa diş fırçalama alışkanlığı kazandırmaktır. Çocuklar diş fırçalarken çoğu zaman dişlerin görünen ya da kolay ulaşılan yüzlerini fırçalar. Oysa çürüklerin önlenmesi için dişlerin ara yüzleri ve çiğneyici yüzeylerini çok daha iyi temizlemek gerekir. Bu nedenle 9-10 yaşına kadar çocukların efektif diş fırçalaması ebeveynlerin tarafından yapılmalıdır.

Dikkat edilmesi gereken unsurlar

  • Florürlü bir çocuk diş macunundan mercimek büyüklüğünde bir miktar kullanın. Çocuğunuzun diş macununu yutmamasına dikkat edin.
  • Günde 2 kere olmak üzere, sabah kahvaltıdan sonra ve gece yatmadan önce çocuklarınızın dişlerini fırçalayınız.
  • Yumuşak kıllı bir diş fırçası ile öncelikle plakların en çok biriktiği bölge olan tüm dişlerin iç yüzeylerini fırçalayın. Nazik bir şekilde ileri ve geri hareketler uygulayın.
  • Çocuklarınızın kendi diş fırçalarını seçmelerine izin vererek, ağız ve diş bakımını eğlenceli hale getirebilir ve ağız bakımına teşvik edebilirsiniz.

Erken çocukluk çağı çürüğü (Biberon çürüğü):

6 yaş ve daha küçük çocuklarda süt dişlerinde bir ya da daha fazla çürük olarak tanımlanır. Çocuğunuzun dişlerini tahrip edebilen ciddi bir hastalıktır. Dişlerin zamanla şeker içeren sıvılara sıkça maruz kalmasından kaynaklanır. Bunlar, süt, mama, bal, pekmez ve meyve sularıdır. Bebeğiniz ağzında biberonla uyuduğundan, şekerli sıvı dişlerinin etrafını sarar ve ön üst ve alt dişlerde ilk çürüklerin görülmesine yol açar. Bu sebeple, bebeğinizin ağzında biberon meyve suyu veya süt ile uyuyakalmasına izin vermemelisiniz. Mümkün olan en kısa dönemde bardak kullanmaya başlamak faydalı olacaktır. Ayrıca emziği, pekmez, bal veya şekere batırarak çocuğunuza vermeyiniz.

Emziriyorsanız, bebeğinizin sürekli emmesine izin vermekten kaçınınız. Her beslenmenin ardından, bebeğinizin dişlerini, temiz, gazlı bir bez ile silerek yemizleyiniz.

Florür nedir?

Florür yeryüzünün hemen hemen her yerinde yaygın olarak bulunan doğal bir mineraldir. Bazı gıda ve su kaynakları da florür ihtiva ederler. Florünün ağız ortamında uygun oranda ve sürekli bulunması durumunda diş çürüğü oluşumunu önlediği yapılan çalışmalarla ispatlanmıştır. Özellikle başlangıç halindeki çürüklerde (beyaz renkli diş çürükleri) diş minesinde remineralizasyona sebep olarak hasar görmüş diş dokusunun güçlenmesine ve dolayısıyla da çürüğün önlenmesine sebep olmaktadır. Ayrıca günümüzde dengeli beslenme, ağız hijyeninin florür ihtiva eden diş macunları, ağız gargaraları ile desteklenmesi ve fissür örtücü uygulamaları ile çocuklarda diş çürüklerinden korunma artık mümkündür. Bunlara ek olarak çocuklarda her 3 veya 6 ayda bir ancak diş hekimleri tarafından uygulanan yerel florür uygulamaları veya günlük florür kullanımı ile diş çürüklerinden çocukların tüm hayatları boyunca korunmaları mümkündür.

Florür nasıl etki eder?

Lokal olarak kullanıldığında ağızda kalsiyum florür devamlı bulunduğundan dolayı başlangıç düzeyindeki çürüklerin remineralizasyonunu hızlandırır. Bakterilerin diş yüzeyine yapışıp çoğalmasına izin vermez.

Fissür örtücü

Fissür örtücü, dişlerin çiğneme yüzeylerindeki küçük girinti ve çıkıntıların kapatılmasında kullanılan akıcı kıvamda bir dolgu maddesidir. Çürüğe karşı oldukça etkili bir koruyuculuk oluşturur. Çocuk diş hekimliğinde genelde 6 yaş dişlerine (daimi 1. azılar) sürdükten ilk 4 yıllık zaman diliminde uygulanmaktadır. Fissür örtücü, dişi aşındırmadan uygulan ağrısız ve az maliyetli bir yöntemdir.

Emzik emme

Bebekler için emme fonksiyonu içgüdüsel, doğal bir davranıştır. Bebeklerin doğumdan sonraki ilk üç ayı emme fonksiyonunun en yoğun olduğu dönemdir. Emziği sadece gerektiğinde kullanmasına izin verilmeli ve tüm gün boyunca emziği bebeğin ağzında tutması engellenmelidir.

Parmak emme

Parmak veya yumruk emme pek çok çocukta rastlanılan bir alışkanlıktır. Parmak emme alışkanlığı 2,5 yaşına kadar tolere edilebilir. Fakat parmak emme alışkanlığı devam ederse alt ve üst çenede ortodontik bozukluklar meydana gelir. Eğer çocuğunuz 3 yaşına geldiyse ve parmak emme gibi parafonksiyonel bir alışkanlığı varsa, bu alışkanlığı bıraktırmak için çocuk diş hekiminden veya çocuk psikiyatristinden profesyonel hizmet alabilirsiniz.

Sedasyon (Bilinçli-Derin)

Genel anestezi uzmanı tarafından, bazı ilaçlarla hastanın bilinci açıkken oluşturulan derin uykudur. Bu bir genel anestezi değildir. Hasta, hekimden aldığı komutları yerine getirebilir. Hasta ile hekim arasında diyalog yaşanması mümkündür Diş hekimi ağzını açmasını söylediğinde, hasta bunu kolaylıkla yapar. İşlem sırasında anestezi uzmanı, hastayı monitörize ederek nabzını ve tansiyonunu takip eder.

Hasta, operasyon sonrası ilaçların etkisi ile ağızda yapılan diş işlemi, ağrıyı, hoşlanmadığı sesleri, vb. hatırlamayacağından psikolojik travmaya da maruz kalmaz. Bu durum, hastanın daha sonra ki seanslarda diş tedavisine gelişini kolaylaştıracaktır.

Bilinçli sedasyon hem erişkinlerde hem de çocuklarda güvenli olarak kullanılabilmektedir. Bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. Erişkinlerde intravenöz (damar içi) uygulanır. Doz ayarlaması kiloya göre yapılır. Çocuklarda ise oral (şurup), rektal (makattan), intranazal (burundan) uygulanan şekilleri vardır. Diş tedavisi işleminin süresine göre ek dozlar verilebilir. Tek seansta birçok diş tedavisini yapmak mümkündür (çekimler, dolgular gibi). İşlem bittikten yarım saat sonra hasta evine gidebilecek duruma gelir. Araba kullanmaması, efor gerektirecek işlerden uzak durması, dinlenmesi tavsiye edilir. Ayrıca diş hekimi randevusuna hastanın bir yakını ile gelmesi tavsiye edilir. Uygun hastalara yapılan bilinçli sedasyon, hastaya ve hekime sağladığı avantajlar düşünüldüğünde, harcanan emek ve zamanın buna değer olduğu görülmektedir.

Bilinçli Sedasyon İle Neler Sağlanır?

  • Hasta açısından rahat ve güvenli bir ortam yaratması yanında, korku hissini tamamen giderir, anksiyeteyi ortadan kaldırır.
  • Ağrı eşiğini yükselterek ağrıyı hissetmemenizi sağlar.
  • Diş hekimi stresinin ortadan kaldırılması ve istenmeyen reflekslerin önlenmesi ile hekim açısından son derece rahat bir çalışma ortamı sağlar.
  • Özellikle korkuya eğilimli çocukların belleklerinde derin izler bırakacak psikolojik travmaları engeller.
  • Bazı kalp hastaları ve yüksek tansiyonlu hastalarda lokal anestezi ortamının daha rahat tolere edilmesini sağlar.
İnviva Medya